KIRDAR GRUP 30. YILINI KUTLADI

Kütahya’ya 30 yıl önce gelen Kırdar kardeşler, bugün 30.yıla ulaşmanın gururu ile yatırımlara ve Kütahya’ya istihdam ve ekonomik girdi sağlamaya devam ediyorlar. Haddini bilen, birbirine bağlı ve kendi öz sermayeleri ile yatırım üstüne yatırım yapan Kırdar Grup’ta 30 yılın hikayesini anlatan Turgay Kırdar:”Birbirine bağlı bir aile yapımız var ama hepimizin farklı dünya görüşleri var. En büyük ağabeyimizin önderliğinde hepimiz fikirlerimizi ortaya koyarız, istişare yaparız ve kararlar içimizde azami oyla alınır. Bizim sistemimiz birilerin üzerine basarak büyümek değildir. Ben ve ağabeylerim şehir dışına çıktığımda Kütahya’yı inanılmaz derecede özlüyoruz. Daha fazla ihracat yaparak hem ülkemize hem de Kütahya’ya ekonomik katkılar sağlamaya devam etmek istiyoruz.”dedi.

Kütahya’ya 1982 yılında adım atan Kırdar Kardeşler, kuruluşlarının 30.yılında yapılan yatırımları, devam eden yatırımları ve hedeflerini düzenledikleri basın toplantısında kamuoyuna aktardılar. Toplantıya Kırdar Grup Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Kırdar ve Yönetim Kurulu Üyeleri Tuncer Kırdar, M.Turgay Kırdar ile birlikte ikinci kuşak temsilciler Uğur Kırdar ve Fatih Kırdar ile Kütahyalı basın mensupları katıldı.

İKİ KUŞAK BİR ARADA

Kırdar Grup’ta 30.kuruluş yıldönümü ile ilgili olarak Hilton Garden İnn otelinde düzenlenen basın toplantısında iki kuşak bir araya geldi. Firmanın 1982 yılındaki kurucuları Yılmaz Kırdar ve Tuncer Kırdar, daha sonra kardeşlerine katılan M.Turgay Kırdar ve ikinci kuşak olarak Fatih Kırdar ve Uğur Kırdar basın mensuplarının karşısına çıktılar. Hilton Garden İnn otelindeki kahvaltılı basın toplantısına Kütahyalı basın mensuplarının ilgisinin büyük olduğu gözlenirken, firmanın ürünlerinin tanıtıldığı bir stant kuruldu ve ayrıca barka vizyon gösterisi de ilgiyle izlendi. Kırdar Grup adına konuşan M.Turgay Kırdar, bazı yılların insanların hayatında önem arz ettiğini ve 30.yılın da kendileri için önemli olduğunu söyleyerek sözlerine başladı. Firmanın 1982 yılında başlayan hikayesini de kısa anlatan M.Turgay Kırdar:”1982 yılında Kırdar ailesi olarak memleketimiz Artvin’den göç etme kararı alınmıştı. Babamın rahatsızlığı nedeniyle babam, annem ve ben Ankara’ya yerleştik. Büyük ağabeylerim Yılmaz ve Tuncer Beyler 25-27’li yaşlarda Kütahya’da S.Ömer Termik Santrali’nde grup müdürü olarak çalışan Dayımız Erol Keskin’in vasıtasıyla Kütahya’ya geldiler.”dedi.

BİRİ ÖĞRETMEN, BİRİ TÜP BAYİİ

Ağabeylerinden Yılmaz Kırdar’ın Matematik öğretmeni olduğunu ve diğer abisi Tuncer Kırdar’ın da Artvin’deki beyaz eşya dükkanında tüp bayiliği yaptığını anlatan Turgay Kırdar:”Dayımız Erol Keskin’in çevresi ve diyalogları sayesinde ağabeylerime o yıllarda yepyeni bir yaşam kuruldu. Zaten biz Artvin’de ticaretle uğraşan bir aileydik. Bundan tam 30 yıl önce sıfır sermaye ile Kütahya’ya geldik.”dedi. Kırdar, firmalarının Kütahya kamuoyunda saygın ve itibarlı olmasını ise ağabeyleri Yılmaz ve Tuncer Kırdar’ın 30 yıllık düzgün ilişkileri sayesinde olduğunun altını çizerek, bugün o düzgün ilişkilerin nimetlerinin farkında olduklarını sözlerine ekledi. Turgay Kırdar bu konuda son olarak:”Ben ve yeğenlerim batıda olmasına rağmen kendisini geliştirememiş bir şehirde olmamıza rağmen sahip olduklarımızın, nasıl yol kat edeceğimizi ağabeylerimizden görerek devam ediyoruz.”dedi.

İLK ADIM AGREGA TESİSİ

Kırdar Grup’ta bacanın ciddi anlamda tütmeye başladığı ilk tesis Tavşanlı Yolundaki agrega yani taş ocağı olmuş. Turgay Kırdar, Benli iş Merkezi’nde 15-20 metrekarelik bir dükkanda küçük tadilat, onarım ve inşaat işleri ile ticarete başladıklarını ve o dönemlerde küçük bir şirket iken büyük firmalara taşeronluk yaptıklarını ifade etti. Küçük ölçekli bir şahıs şirketi iken 1993 yılında kadar yaşam mücadelesi verdiklerini hatırlatarak:”Büyük yeğenim Fatih Kırdar’ın haricinde tüm yeğenlerim Kütahya’da doğdular. Burada okuduktan sonra üniversite için şehir dışına gittiler. Dolayısıyla yaşantımız Kütahya’da geçti diyebiliriz.”dedi.

ATILIMLAR PEŞ PEŞE GELDİ

11 yıl boyunca agrega tesisi ile ticarete devam eden Yılmaz ve Tuncer Kırdar’ın 2004 yılında açılan akaryakıt istasyonu ile atılımlara başladığını anlatan Turgay Kırdar:”Akaryakıt istasyonu ile başlayan atılım yılları, 2006 yılında benim de Kütahya’da çalışmaya başlamama vesile olan ve bugün bir dünya markası olan Artwin PVC Profil ve Pencere fabrikası ile devam etti. 2009 yılı sonlarında da Artmina markalı ısı cam fabrikamızla yatırımlara devam ettik.”dedi. Kırdar Grup olarak hem iştiraklerinin olduğunu hem de çeşitli iş kolları olduğunu söyleyen Turgay Kırdar:”Gediz’de Kütahya’nın en büyük kapasiteli beton santrali ve yine Gediz’de bir taş ocağımız var. 2011’in ortalarında da Emet ilçesinde bir beton santralimizi faaliyete soktuk. Emet’te aynı dönemlerde taş ve agrega ihtiyacını karşılaya bilmek için bir taş ocağı işletmesini de faaliyete açtık. Bunun yanında firmamıza veya şahsımıza ait araziler üzerinde inşaat işleriyle uğraşan TSY adında bir inşaat firmamız var.”dedi. Kırdar Grup olarak Kütahya Çimento’nun 22 ortağından birisi olduklarını hatırlatan Turgay Kırdar:”Tüm bu işlerin dışında Petrol Ofisi bayiliğimiz 2004 yılından beri her geçen yükselen trendiyle bugün Kütahya’da il ve ilçeler arasında bulunan 31 bayi arasında ilk üç arasındaki yerini almıştır. Ayrıca Petkim-Sokar firmasının da Kütahya bayisiyiz. Cam fabrikamızla birlikte Trakya Şişe Cam markasının da ana bayisi konumundayız.”dedi. Kırdar kendi işlerinde 130 olmak üzere iştirakleri ile yaklaşık 200 kişiye istihdam sağladıklarını da sözlerine ekledi.

ARTWİN GÖZ BEBEĞİ

Kütahya’daki ilkelerinin aileden gelen görgünün kaliteli bir şekilde devam ettirilmesi olduğunu söyleyen Kırdar, bundan sonraki süreçte kaliteden ödün vermeden çalışmalara devam edeceklerini kaydetti. Firma olarak her türlü iş kolunda gerekli belgelere ve standartlara sahip olduklarını söyleyen Kırdar:”Firmamızın gözbebeği olan Artwin markası şu anda ulusal ve uluslar arası düzeydedir. Diğer iş kollarımız ise yerel düzeydedir. Ancak Artwin markası şu anda Türkiye’nin 45 ilinde bayileri vasıtasıyla halkımıza ulaşıyor. Artwin yurt dışında da 35 ülkeye ulaşır bir durumda ihracata önem veren bir marka haline gelmiştir. Daha fazla ihracat yaparak hem ülkemize hem de Kütahya’ya ekonomik katkılar sağlamaya devam etmek istiyoruz.”dedi.

BETON PAZARININ ‰ 40’I BİZDE

Bursa Beton ve Bursa Çimento ile uzun yıllardır çalıştıklarını kaydeden Kırdar:”10 yıla yakın zamandır çalıştığımız Bursa Beton ve Bursa Çimento’nun hem tedarikçisi hem de satıcısıyız. Bu alanda yaptığımız çalışmalarla Kütahya’da beton pazarının ‰ 40’ına sahip durumdayız. Yani dökülen her 100 metreküp betonun 40 metreküpü firmamız kanalıyla organize ediliyor.”dedi. Ticaret ve Sanayi Odası’nın yaptığı araştırmaya göre Kütahya’da ilçelerle birlikte 2 ve üstü işçi çalıştıran işletme sayısının Kütahya genelindeki işletmelerin ‰ 2’si olduğunu söyleyen Kırdar:”İşletme sayısı ‰ 2 olan bir ilde 200’e yakın insan istihdam ediyoruz ve bu bizim için çok önemli bir kriterdir.”dedi.

HER ALANDA KATKI YAPTIK

Turgay Kırdar ticaretin yanı sıra Kütahya’nın cemiyet hayatına da katkı yaptıklarını söyledi. Kırdar cemiyet hayatında iyi bir çizgide olduklarının farkından olduklarını belirterek:”Kütahya’nın sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif hayatına önemli katkılar yaptık. Kesinlikle inkar etmiyoruz ki, Kütahya bize çok şey kazandırdı ama bizde Kütahya’ya çok şey kazandırdık. Özellikle Tuncer Ağabeyimin spor alanında gençlere kucak açması, bir mahalle kulübünü hayal bile edilemeyen noktalara taşıması bunlara verilebilecek bir örnektir. Zamanında dayımız Erol Keskin de Kütahyaspor’a katkı yapmıştı. Tüm bunların yanında Gözde ve Özge isimli yeğenlerimde voleybola burada başlayıp milli takıma ve takım kaptanlığına kadar yükseldiler. Ama onları hiçbir zaman reklam amaçlı kullanmayı düşünmedik. Yine firma olarak Hisarlı Ahmet sempozyumunda ve Domaniç’te düzenlenen Haymeana şenliklerinde de ana sponsorluğu biz yaptık. Bu ve benzeri örneklerle Kütahya genelinde insanlara iyi bir izlenim verdiğimiz kanaatindeyiz.”dedi.

BAĞLILIĞIMIZ SÜRECEK

Türkiye’de üçüncü kuşaklara bırakılan firma sayısının yok denecek kadar az olduğunu söyleyen Turgay Kırdar, aile bağları ve görgüleri ile birbirlerine olan bağlılıkların süreceğini söyledi. Kırdar:”Başta ağabeylerim, bugün ben ve yeğenlerim firmamızın başındayız. Kısacası firmada yönetim kadrosu genişliyor. Yeğenleriminde çocukları büyüyünce yönetim kadrosu daha da genişleyecek. İnşaallah bu çizgimizi bozmadan edindiğimiz tecrübe ve bilgi birikimini onlara aktarıyoruz ve aktarmaya devam edeceğiz. Birbirine bağlı bir aile yapımız var ama hepimizin farklı dünya görüşleri var. En büyük ağabeyimizin önderliğinde hepimiz fikirlerimizi ortaya koyarız, istişare yaparız ve kararlar içimizde azami oyla alınır. Bu çizgide devam ederek örnek teşkil edecek bir yapıda uzun yıllar ticaret hayatında bulunmak istiyoruz.”dedi.

BAŞKA İLDE YATIRIM DÜŞÜNMEDİK

Turgay Kırdar, Kütahya’da olmaktan ve bulunmaktan dolayı mutlu olduklarını kaydederek:”Kütahya’ya sahip çıkmak ve hizmet vermekten dolayı son derece mutluyuz. Biz aile olarak başka bir ile yatırım düşünmedik. Bütün kazandıklarımızı bu şehre yatırdık. Çalışanlarımızın ‰ 90’ı Kütahya orijinlidir. Zaman ne gösterir bilemiyoruz. Belki yurt dışında, belki yabancı bir ortakla başka iş kollarında gene bizi görmeye devam edecesiniz.”dedi.

DEĞİŞİM ÖNEMLİDİR

Amerika’nın notunun düşeceğinin kimsenin aklına gelmeyeceğini söyleyen Turgay Kırdar, Türkiye’nin kredi notunun artmasının henüz piyasaya yansımadığını söyledi. Kırdar:” Çok canlı bir ekonomi göremiyoruz, ama bu gemi fırtına da, yağmuru da, güneşli havayı da görecek. Dalganın olmadığı havada gemiyi herkes götürür. Örneğin ağabeylerim bu firmayı kurduklarında Demirel Başbakanmış. Aradan 30 sene geçti nice isimler geldi ve gitti. Böyle bir ortamda istikrarlı olmak, hele hele Kütahya gibi bir yerde istikrar yakalamak çok önemlidir. Merkeziyetçi bir yapıya sahip olan Kütahya, Osmanlı’dan bu yana hep devletle iç içe olmuş. Şehzadeler gelmiş her şeyi devletten beklemiş. Her şeyi devletten beklemek yanlış olur. Artık oğlum SLİ veya TKİ’de çalışsın, Ilıca’da dairem olsun devri bitti. Kütahya’nın 40 bin öğrencisi ve 25 bin askeri var. Gelenler bizi ve çocuklarımızı değiştiriyorlar.”dedi.

TUNCER KIRDAR FİRMANIN ÖNÜNDE

Turgay Kırdar, aile şirketlerinde birlik ve beraberliğin olması gerektiğini ve nihai kararı birinin vermesi gerektiğini söyleyerek:”Bu durumu içimize sindirmiş durumdayız. Sonuçta kararı birimiz verecek. Örneğin Tuncer Kırdar’ın kimliği firmamızın önündedir. O’nun, şehrin, sanatın, sporun ve camianın içinde olması ve ayrıca düğün ve derneklere katılarak bizi temsil etmesi bir adım her zaman öndedir. Ancak aramızda yaptığımız görev dağılımı ve işbirliği ile iyi çalışarak ilişkileri bu şekilde devam ettirmek istiyoruz. Kimsenin ön plana çıkma gibi bir düşüncesi yok.”dedi.

HÜKÜMET İSTİKRARI SAĞLADI

Yeni bir yatırımın söz konusu olmadığını söyleyen Turgay Kırdar, sahip olunanların tutulmasının da bir kazanç göstergesi olduğunu söyledi. Kırdar, mevcut hükümetin sağladığı en önemli şeylerden birisinin istikrar olduğunu söyleyerek:”Bu hükümetin sağladığı en önemli şeylerden birisi istikrardır, çeşitli huylarını severiz sevmeyiz. Beğeniriz beğenmeyiz. Artı eksiye baktığınız zaman bir istikrarın olması gerekiyordu ve bunu hükümet sağladı. Dilerim ki bundan sonraki dönemde de bir istikrar devam eder. Çünkü buna ülkenin ihtiyacı var. Şu anda bu istikrara güvenip borçlanmış yatırım yapmış, uzun vadeli kredi almış, ya da bu anlamda planlama yapmış bir çok firmanın sıkıntı yaşayacağı kanaatindeyim. Eğer bu düzen ve tertipte bozulma olursa 2013 yılını çok iyi gördüğümüzü söyleyemeyiz.”dedi.

KİMSENİN ÜZERİNE BASARAK BÜYÜMEYİZ

Kırdar Grup olarak mevcut kadro ve yatırımlarını korumanın ilk öncelikleri olduğunu söyleyen Turgay Kırdar:”Bu amaç uğrunda ne işçilerimizi, bayilerimizi ne de bekçimizi mağdur etmek istemeyiz. Bizim sistemimiz birilerin üzerine basarak büyümek değildir.”dedi. Özelleştirme konusundaki düşüncelerini de dile getiren Turgay Kırdar:”Özelleştirmeye karşı değilim. Bugüne kadar özelleştirilen hiçbir tesis zarar etmedi. Örnek Azot, Şeker Fabrikası eskiden 3000 kişinin çalıştığı yerde şimdi100 kişi çalışıyor. Ticari anlamda bakarsanız ortada 2 kat kar var. İstihdam ve diğer konular tamam ama birazda gerçekçi olmak zorundayız. Madalyonun bu tarafına da bakmak zorundayız. Sizin-bizim vergilerimizle sübvanse edilen bir yerdi. Ama şu anda kendi güzergahında devam eden bir tesis konumundadır.”dedi. Kütahya’nın gelişime ayak uydurması gerektiğini söyleyen Kırdar:”Havalimanı geliyor ve Kütahya’ya mutlaka bir şeyler katacak. Çevre yolları yapılıyor, organize sanayiler doluyor. Böyle olursa kazanan Kütahya olur. Biz Kırdar grup olarak daha fazla yatırım gelsin istiyoruz. Her ile 3 saat mesafede olacaksınız ve kendinizi uzayda göreceksiniz. Böyle bir fark olamaz, mutlaka ayak uydurmanız lazım.”dedi.

KIRDAR’A KİMSE BİRŞEY DİYEMEZ

Turgay Kırdar, firmalarının Kütahya’da ilçeler dahil cirosu en yüksek 10 firmadan birisi olduğunu söyleyerek:”En çok ihracat yapan 15 firmadan bir tanesi biziz. İstihdamda ilk on firmanın içindeyiz. 6 yılda iki defa vergi rekortmeni olduk. Bizim firmamızda yasal olmayan hiçbir şey olamaz. Her şey yasal prosedürler dahilinde yapılmaktadır. Biz böyle konularda her zaman bir adım önde olduğumuz için arkadan konuşmalar olabilir. Ancak çok bilenler eleştirir, hiç bilmeyenler de çamur atar. Bugün işçimizde, bekçimizde, aşçımızda, tedarikçisi de, bayisi de, bankacısı da, gazetecisi de, valisi de, belediye başkanı da, Kırdar için ya onlar, öyle işte diyemezler. Bu zamana kadar dedirtmedik ve bundan sonra da dedirtmeyiz.”dedi.

KÜTAHYA’YI ÖZLÜYORUZ

Kütahya’nın en zengin ailesi olmamalarına rağmen çok sevilen bir ailesi olduklarını söyleyen Kırdar:”Yatırımlarımız ile Kütahya’ya çok şey kattık ama Kütahya’da bize çok şeyler kattı. Ben ve ağabeylerim şehir dışına çıktığımda Kütahya’yı inanılmaz derecede özlüyoruz. Ben 1970 yılından beri Kütahya’ya geliyorum. Aslına bakılırsa ağabeylerimden önce Kütahya’ya ben geldim. Kütahya’dan evlendim. Hayalim olan tesisi Kütahya topraklarında kurduk.”dedi.

ÇITAYI YÜKSELTECEĞİZ

İkinci kuşak temsilcilerden olan Yılmaz Kırdar’ın oğlu Fatih Kırdar ise kendilerine bu imkanları sunan babası ve amcalarına teşekkür ederek sözlerine başladı. Fatih Kırdar, ikinci kuşak olarak çıtayı yükselteceklerini belirterek:”Benim düşündüğüm ve hayal ettiğim iki sektör var. Birisi enerji ve diğeri de Turizm. Allah uzun ömür verirse ve işlerimiz de yolunda giderse bu sektörlerde de faaliyet göstermeyi hayal ediyorum.”dedi.

İŞİMİZ ZOR AMA BAŞARACAĞIZ

Tuncer Kırdar’ın büyük oğlu Uğur Kırdar ise işlerinin daha zor olduğunu ancak bunu başaracak güçte olduklarını kaydetti. Uğur Kırdar:”Babam ve amcamlar bu işleri tırnaklarıyla kazıyarak bu noktalara getirdiler. Çıta bu noktaya kadar gelmişken, biz onların altında kalamayız. Fatih ile amca oğlu olmamıza rağmen, kardeş gibi büyük. Biz bu işi başaracak güçteyiz. 10 veya 20 yıl sonra bu başarımızı göreceksiniz.”dedi.

Kaynak